Michael (2011): Göstermeden Anlatmak

Gözlüklü, orta yaşlı, son derece sıradan bir adam yine sıradan bir iş gününün ardından evine gelir. Paketlerini yerleştirir, sofrayı hazırlar ve bodruma inen ses geçirmez malzemeyle kaplanmış kapıyı açar. Merdivenleri iner, sadece dışarıdan kilitlenebilen mavi boyalı başka bir kapıyı açar. Sinir bozucu bir bekleyişin ardından içerden 10 yaşında dünyalar güzeli bir oğlan çocuğu çıkar. İzleyici, […]
12 Şubat 2013
devamı »

Hükümet Kadın (2013): Bir Koltukta Kırk Karpuz

Türkiye’de 12 Eylül sonrası yetişen her çocuk “sakın politikaya bulaşma”, “aman siyasetten uzak dur” cümleleri zihnine kazınarak büyüdüğünden olsa gerek, politik mizah dendiğinde akla fazla suya sabuna bulaşmadan, derdini şakayla karışık anlatmaya çalışan ve pek de sivri dilli olmayan bir mizah anlayışı gelir oldu. Genç kuşak sinema izleyicisinin ülkede olup bitenlerden pek fazla haberi olmadan […]
1 Şubat 2013
devamı »

No (2012): Faşizme Hayır Diyebilmek

Şili ve Türkiye dünyanın iki ucundaki bambaşka coğrafyalar olsalar da ne yazık ki tarihin bir döneminde benzer kaderi paylaştılar. Türkiye 12 Eylül 1980’de askeri darbeyle karanlığa gömülürken, Şili’de de seçimle başa gelmiş Salvador Allende’nin iktidarına, General Pinochet tarafından son verildiğinde tarihler 1973’ü gösteriyordu. İki ülkede de askeri diktatörlük altında tarifsiz acılar yaşandı. Ölümler, gözaltında kayıplar, […]
23 Ocak 2013
devamı »

htr2b: Dönüşüm (2012): Neye Dönüştüğüne Dikkat Et!

Acaba Haneke 1997’de “Funny Games”i çekerken, yıllar sonra bile her ülkeden envai çeşit “davetsiz misafir” filmi çıkacağını düşünmüş müydü? Pek sanmıyorum… Gerçi “Dönüşüm”de iki yumurta istemeye gelmiş, gelmişken de neden birilerini öldürmüyoruz demiş komşular yok. Reklam dünyasından tanıdığımız Osman Evre Tolga, bir haberde izlediği, üçüncü dünya ülkelerinde insanların büyük ilaç şirketleri tarafından kobay olarak kullanılması […]
29 Aralık 2012
devamı »

“Randevu İstanbul”dan Geriye Kalanlar

Bu yıl 15. düzenlenen “Uluslararası Randevu İstanbul Film Festivali” geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yapıldı ve bu yıl da her yıl olduğu gibi festivale aksaklıklar damgasını vurdu. TÜRSAK’ın düzenlediği ve açılışı “Anna Karenina” ile yapılan festivalde tüm aksaklıklara rağmen izlemeye değer pek çok film vardı. Robot & Frank Tarih ilerleyip, hayal edilen gelecek yaklaştıkça bütün yapay zeka […]
23 Aralık 2012
devamı »

Bana Bir Soygun Yaz (2012): Vazgeçtim, Yazma!

Gün geçmiyor ki gişe hâsılatından başka hiçbir derdi olmayan çöp komedi filmlerinden bir yenisi daha vizyona girmesin. Son haftalarda üst üste gösterime giren ve her biri 100’ün üstünde salonda gösterim şansı yakalayan Moskova’nın Şifresi: Temel, Oğlum Bak Git, Van Gölü Canavarı, Laz Vampir Tirakula gibi filmlerin karşısında “Tepenin Ardı” gibi ödülden ödüle koşan filmlerin rica […]
16 Aralık 2012
devamı »

In the Land of Blood and Honey (2011): Nefretimle Koruyorum Seni

“In the Land of Blood and Honey (Kan ve Aşk)”, 2007 yılında çektiği belgeseli saymazsak Angelina Jolie’nin ilk yönetmenlik denemesi. İsmi, güzelliğiyle hafızalara kazınmış bir oyuncunun birden bire yönetmenliğe soyunması nedense pek eleştirildi. Kimi bu girişimi kibre bağladı, kimi samimiyetsiz bir sosyal duyarlılığa… II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin yaptığı Yahudi soykırımı hakkında çekilen yüzlerce filmle […]
15 Aralık 2012
devamı »

The Hobbit: An Unexpected Journey (2012): Yine Düştük Yollara

Bazı filmler vardır, çekilme maceraları kendilerinden daha çok ses getirir. İşte “Hobbit: Beklenmedik Yolculuk” da bunlardan biri. Fantastik sinemanın zirve noktası kabul edilen ve serinin son filmi “Kralın Dönüşü” ile bu türe her daim burun kıvırmış Akademi’den 11 dalda ödül almayı başaran “Yüzüklerin Efendisi”nin yarattığı yankının ardından serinin öncülü olan “Hobbit”i beyazperde görmek için beklentiler […]
13 Aralık 2012
devamı »

Flight (2012): Alkolü Bırak, Tanrı’ya Bak!

80’li yılların eğlence sinemasının önemli temsilcilerinden biri olan Robert Zemekis, “Geleceğe Dönüş” serisi ile hafızalarımıza adını kazıdıktan sonra 1994’de çektiği “Forrest Gump” ile ününü iyice perçinlemişti. Usta yönetmen 2000’li yıllarda kapıldığı motion capture (hareket yakalama) tekniğiyle animasyon çekme sevdasının ardından son filmi “Flight” ile tekrar güvenle yüzdüğü sulara dönüyor. Usta pilot Whip Whitaker’ın korkunç bir […]
7 Aralık 2012
devamı »

Where Do We Go Now? (2011): Peki, Şimdi Nereye?

Nadine Labaki ile 2008 yılında Karamel’i çektiğinde tanışmıştık. Karamel, Beyrut’ta küçük bir güzellik salonunda geçen bir “sıradan kadınlar” hikâyesiydi. Aynı zamanda filmde oyuncu olarak da yer alan Labaki’nin ilk filmi renkli ve samimi tarzıyla büyük ilgi çekmiş hatta Cannes’da bile boy göstermişti. Labaki’nin yine kendi yazıp yönettiği son filmi “Peki, Şimdi Nereye? (Et maintenant on […]
6 Aralık 2012
devamı »

Moonrise Kingdom (2012): Bir Wes Anderson Krallığı

“Royal Tenenbaums”dan beri istikrarlı şekilde sürdürdüğü alternatif estetik anlayışını, yeni filmi “Moonrise Kingdom” ile zirveye taşıyan Wes Anderson’ın yine çok naif bir filme imza atmış. Birbirine âşık, problemli iki çocuğun vahşi doğaya kaçışını ve birbirinden tuhaf ada halkının onları bulmak için verdiği mücadeleyi masalsı bir dille anlatan film başyapıt olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Anderson’un […]
5 Aralık 2012
devamı »

Görünmeyenler (2012): Eyvah! Kapı Çarptı, Çarşaf Havalandı

“Dogma 95” akımının ortaya attığı fikirlerden, “el kamerası” kullanımı zirveye taşıyan ve kulaktan kulağa yayılan “filmdekiler gerçekmiş” söylentisiyle gişede harikalar yaratan 1999 yapımı “The Blair Witch Project”, found footage (buluntu film) geleneğini bir daha çıkmamak üzere hayatımıza dahil etmişti. 2000’lerde türün pek çok örneğini izledik ama hiçbiri 2007 yılında düşük bütçeyle çekilen “Paranormal Activity”nin başarısını […]
30 Kasım 2012
devamı »

Dağ (2012): Şark Cephesinde Değişen Bir Şey Yok

Karlı dağlar üzerinden akan kamera görüntüleri… Yarı anlaşılır telsiz konuşmaları… Pusuya düşürülen askerler… Biz galiba bu filmi görmüştük. Dağ’ın genç yönetmeni Alper Çağlar her ne kadar “Nefes: Vatan Sağolsun bir tuval ise Dağ bir sonraki sayfayı görmek için çıldıracağınız bir roman” dese de iki film arasında dişe dokunur bir fark yakalamak oldukça güç. “Dağ”, tutmuş […]
16 Kasım 2012
devamı »

Ruby Sparks (2012): Yaratma Sürecinde Özgür İrade Çıkmazı

Hayalinizdeki sevgiliyi yaratma şansınız olsa yapar mıydınız? İşte 6 yıllık sessizliğin ardından “Ruby Sparks”la geri dönen Jonathan Dayton ve Valerie Faris çifti, sanatçının sancılı yaratma sürecinden yola çıkıp, kontrolü elinde tutmak isteyen erkek egosuna kadar durmaksızın bunu sorguluyor. Genç yaşta başarıyı yakalamış ama aşk hayatı hayal kırıklıklarıyla dolu, biraz da asosyal yazarımız Calvin, psikologunun da […]
2 Kasım 2012
devamı »

The Angels’ Share (2012): Umut Etme Payı

Viskinin de tıpkı şarap gibi eskisi makbuldür. Bu yüzden, viski şişelenmeden önce 3 yıldan 30 yıla kadar fıçılarda bekletilebilir. Ancak bu bekleme sırasında viskinin bir kısmı buharlaşarak kaybolur. İskoçlar bu kayıp viskiye “meleklerin payı (angels’ share)” der. Ken Loach yeni filmini işte bu kısacık efsanenin üzerine kurmuş. Sinemasıyla izleyiciyi şaşırtmayı seven Loach, yine kendi kuralları içinde […]
20 Ekim 2012
devamı »

Shadow Dancer (2012): IRA’sız Bir IRA Filmi

“Teldeki Adam” belgeseliyle hafızalara kazınan İngiliz yönetmen James Marsh “The King” ve “Red Riding” gibi son derece sıradan işlerin ardından “Gölgede Dans” ile kurmaca film alanındaki şansını bir kez daha deniyor. 90’ların Kuzey İrlandası’nda geçen film, eski İngiliz casus filmlerini hatırlatan bir gerilime sahip. Yalnızlık, adanmışlık, ihanet gibi kavramları İrlanda Kurtuluş Ordusu “IRA” üzerinden tartışan […]
6 Ekim 2012
devamı »

Beyond the Hills (2012): Din Ne Yana Düşer, Akıl Ne Yana?

Romanya’da kürtajın yasak olduğu yıllarda yaşanan yasa dışı bir kürtaj hikayesini, buz gibi bir gerçekçilikle anlattığı “4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün” ile 2007 yılında “Altın Palmiye” kazanan Romanyalı yönetmen Cristian Mungiu, yine çarpıcı ve rahatsız edici bir filme geri döndü. “Tepelerin Ardında” Romanya kırsalında, zamansız bir manastırda açılıyor. Hayattan elini eteğini çekmiş bir sürü […]
1 Ekim 2012
devamı »

[Rec]3 Génesis (2012): Zombilerin Düğünü

2007 yılında çekilen “[Rec]”,  işlediği temadaki “salgın” gibi hızla yayılmış ve sinemaseverlerin büyük çoğunluğunu etkisi altına almıştı. Bir apartmanda yaşanan salgını tesadüfen orda bulunan bir tv muhabirinin kamerasından aktaran filmin etkisi o kadar kuvvetli olmuştu ki çekimlerine 1,5 milyon euro harcanan film, yapımcılarına 30 milyonun üstünde gelir sağlamıştı. Jaume Balaguero ve Paco Plaza’nın beraber yazıp […]
27 Eylül 2012
devamı »

Hit and Run (2012): Vasat Bir Yol Filmi

Dax Shepard, kamera arkasına geçme ısrarına son filmi “Vur ve Kaç” ile devam ediyor. Hem senaryosunu yazdığı hem de oyuncu kadrosunda yer aldığı filmin yönetmenliğine de David Palmer ile beraber soyunan Shepard, “Brother’s Justice”den daha iyi bir iş ortaya çıkarsa da orta zekâlı Amerikan izleyicisine yönelik didaktik anlatım tarzı filmi sekteye uğratıyor. Başrollerinde Dax Shepard’a […]
21 Eylül 2012
devamı »

Araf (2012): Arada Kalanların Hikayesi

Yeşim Ustaoğlu, son filmi Araf’ta, arada kalmış olanların hikâyesini anlatıyor. Gitmekle kalmanın, sevmekle vazgeçmenin arasında kalmış olanların hikâyesini… Karabük’te bir mola yerinde çalışan Zehra ile Olgun’un, tıpkı bu mola yerinden gelip geçen araçlar gibi hayatlarından geçip giden insanları anlatıyor. Ve bunu o kadar çarpıcı bir atmosfer yaratarak yapıyor ki filmi izlerken tıpkı Zehra ile Olgun […]
20 Eylül 2012
devamı »

Resident Evil 5: Retribution (2012): İntikam Bunun Neresinde?

90’lı yılların sonunda bilgisayar oyunu olarak hayatımıza giren Resident Evil’ın Paul W.S. Anderson tarafından 2002’de ilk kez beyazperdeye uyarlanmasının ardından seriye dönüşen film, “Resident Evil 5: İntikam” ile hikâyeye tam da kaldığı yerden devam ediyor. Filmin slow motion tekniğiyle sondan başa sarılan açılış sahnesi oldukça etkileyici. Alice’in denizden çıkışından çatışmanın başladığı ilk ana kadar geri […]
14 Eylül 2012
devamı »

Toprağın Çocukları (2012): Sadece İyi Niyet Yeter mi?

Köy enstitülerinin kapatılma sürecini anlatan “Toprağın Çocukları” şüphesiz ki iyi niyetli bir proje. Ali Adnan Özgür’ün yönettiği, senaryosunu ise Dilşah Özdinç’in yazdığı film, başta belgesel olarak düşünülmüş ancak daha sonra dramatik unsurların eklenmesiyle kurmaca bir filme dönüşmüş. Yine de bir belgeselden öğrenilebilecek pek çok bilgiyi içinde barındıran film, ne yazık ki fazlasıyla didaktik bir anlatım […]
14 Eylül 2012
devamı »