Ekşi Sinema
Hakkımızda | Twitter | İletişim
  • Haberler
  • Vizyon Filmleri
  • Film Kritikleri
    • Türkiye Sineması
    • Kült Filmler
  • Özel Dosyalar
  • Blog
  • Röportaj
  • Top 250

Yönetmenlik Harikası Sahneler: Bölüm 10

Bu yazı dizisinde, telif hakları el verdiğince, sinemanın büyüsünü hakkıyla ortaya koyan film sahnelerini hatırlatmak istiyorum. Her yazıda üç farklı filmden alınmış üç etkileyici sahneyi paylaşacağım. Bu yazıda John Carpenter’ın The Thing’inden, Dario Argento”nun Suspiria‘sından ve Daniel Myrick ile Eduardo Sanchez”in The Blair Witch Project’inden birer sahne olacak. Filmleri henüz görme şansı bulamamış olan kişilerin sahneleri izlememesini tavsiye […]
11 Aralık 2011
devamı »

Oscar Tahminleri 2012

Ödül sezonunun açılmasıyla beraber, Oscar yarışı da başladı. Filmlerin bir kısmı henüz okyanusu aşmasa da Oscar’ın genel prensibi ve ödül dağıtım politikası nedeniyle, favoriler az çok belli gibi. Her cümlenin yalnızca tahmin düzeyinde kalacağı, erken bir Oscar kehanetleri dosyası hazırladım. Geçen senelerin aksine, bu sene “alır götürür” diyeceğimiz herhangi bir film yok. Bu da Oscar […]
7 Aralık 2011
devamı »

Emek Sineması Bizimdir

Türkiye’de her gün belki de onlarca “olmadık” olay oluyor. Bu garip olaylar halkı öyle bir çıkmaz içerisine sürükledi ki, elde kalan tek tepki, tepkisizlik haline geldi. “Başına gelen her şeyi sadelikle kabullen” ifadesi, zaten aktivistliğiyle tanınmayan bir toplumda kayıtsız şartsız egemen olmaya başladı artık. Ama bu sefer öyle olmasın, şimdi öyle olmasın. Emek sineması deyince, […]
6 Aralık 2011
devamı »

Yönetmenlik Harikası Sahneler: Bölüm 9

Bu yazı dizisinde, telif hakları el verdiğince, sinemanın büyüsünü hakkıyla ortaya koyan film sahnelerini hatırlatmak istiyorum. Her yazıda üç farklı filmden alınmış üç etkileyici sahneyi paylaşacağım. Bu yazıda Juan Jose Campanella’nın El secreto de sus ojos’undan, Juan Carlos Fresnadillo’nun 28 Week Later‘ından ve Wolfgang Petersen’in Das Boot’undan birer sahne olacak. Filmleri henüz görme şansı bulamamış olan kişilerin sahneleri […]
3 Aralık 2011
devamı »

Spielberg’in Çocukları

Spielberg’in Çocukları Steven Spielberg’e kendi sinemasının  favori sahnesini sorunca “Üçüncü Türden Yakınlaşmalar” filminde, gökyüzüne afallamış bir vaziyette, büyük bir şaşkınlıkla bakan şarışın çocuğun sahnesini söylemektedir. Seyircisine o çocuğun şaşkınlığını aynen yükleyebildiği müddetçe filmlerinin sürükleyici olmayı başaracağını düşünen Spielberg, bu sahnede “şaşkınlık” hissiyatını saf bir çocuğun gözünden sunmaktadır ki, o duygu perdede alabildiğine temiz bir şekilde […]
1 Aralık 2011
devamı »

Röportaj: Ceylan Özçelik

Çok uzun bir süredir Skyturk’de yayımlanan En Heyecanlı Yeri’ni hazırlayıp sunan, aynı zamanda kısa filmler çeken SİYAD üyesi Ceylan Özçelik ile Türk kısacılarının sorunları ve Türkiye’deki kısa film algısı üzerine sohbet ettik. Merhaba Ceylan, seni uzun zamandır büyük bir tutkuyla yaptığın “En Heyecanlı Yeri”nde genelde soru cevaplayan değil soru soran koltukta görmeye alıştık; fakat bir […]
28 Kasım 2011
devamı »

Address Is Approximate: Dokunaklı Bir Kısa Film

Tom Jenkins’in stop-motion animation teknolojisini müthiş bir şekilde kullanarak kotardığı, oldukça dokunaklı bir öyküsü olan  bu kısa film, son dönem internet semalarında rastlayabileceğiniz en etkileyici işlerden biri belki de. Canon 5d Mark II kullanılarak çekilen film, son derece çaresiz bir kaçış öyküsü anlatıyor. Filmin sürprizini bozmamak ve etkileyiciliğini azaltmamak adına sizi filmle bir an önce […]
25 Kasım 2011
devamı »

A Dangerous Method (2011): Psikanaliz Oyunu

Bundan birkaç sene evvel birisi çıkıp da Cronenberg’in Carl Gustav Jung ve Sigmund Freud’dan dem vuran bir film çekeceğini ve bu filmin alabildiğine yüzeysel olacağını söyleseydi, o birisini heralde kaale almaz, o kişiyle muhattap dahi olmazdım. Her ne kadar son dönem kendi stilizasyonunu bir kenara bırakıp ana akıma daha yakın işler çıkarsa da, benim için […]
24 Kasım 2011
devamı »

The Tree of Life (2011): Önemli Bir Sinema Olayı

Not: The Tree of Life sürprizlerle dolu bir film, hatta kendisi bir sürpriz. Filmi izlerken kendi başınıza yüzleşmek istediğiniz bazı detayları bu yazıda dile getirmiş olabilirim. Bu nedenle bu yazıyı, filmi izledikten sonra okumanızı öneririm. Çocuk olmak, yeri gelince direnmek, yeri gelince boyun eğmektir. Etrafına bakarak, etrafından kaçarak şekillenmektir. Özgürlüğün derinliklerinde, başkalarına muhtaç olmak, en […]
22 Kasım 2011
devamı »

2000’li Yılların Hak Ettiği İlgiyi Görmeyen 15 Filmi

Bazen eleştirmenler, bazen ise seyirciler tarafından es geçilen, bazısı içine hapsoldukları önyargı duvarlarından kurtulamadığı için sesini duyuramayan, bazısı seyirciyle barışamadığı için kısıtlı bir kitleye hitap eden, bazısı beğenilmesine rağmen taşıdığı önemi izleyenine aksettiremeyen 15 filmden oluşan naçizane bir derleme hazırladım: 15) The Guide to Recognizing Your Saints (2006)   Dito Moniel’in kendi romanından beyaz perdeye […]
21 Kasım 2011
devamı »

Yeni Nesil Heyecan Verici 15 Genç Yönetmen

Bu yazıda, yaratıcılık ve senaryo konusunda genel bir problemin baş gösterdiği sinema camiasının, 1970 sonrası doğan ve önümüzdeki dönemin en fazla heyecan uyandıran genç yönetmenlerinin bir dosyasını yapmaya çabaladım ve bu güne kadar çektikleriyle, erken sinema tecrübeleriyle iz bırakabilmiş yetenekleri kişisel beklenti düzeyime göre sıraladım:   15) Derek Cianfrance 23 yaşında çektiği Brother Tied’dan tam […]
14 Kasım 2011
devamı »

Yönetmenlik Harikası Sahneler: Bölüm 8

Bu yazı dizisinde, telif hakları el verdiğince, sinemanın büyüsünü hakkıyla ortaya koyan film sahnelerini hatırlatmak istiyorum. Her yazıda üç farklı filmden alınmış üç etkileyici sahneyi paylaşacağım. Bu yazıda Woody Allen’ın Annie Hall’undan, Andrew Dominik’in The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford‘undan ve Orson Welles’nın Citizen Kane’indan birer sahne olacak. Filmleri henüz görme şansı bulamamış olan […]
7 Kasım 2011
devamı »

The Adventures of Tintin (2011): Spielberg Farkı

Amerikan mainstream sinemasının her daim en heyecan verici yönetmeni olarak addedilen Steven Spielberg’in yeni bir film ile geri dönmesi hiç şüphe yok ki kendisini seven ya da sevmeyen bütün sinemaseverler açısından ayrı bir önem ifade etmektedir. Zira yönetmenlik kariyerinin ilk yıllarından bu yana çektiği filmlerle, sunduğu hayal gücüyle yepyeni alt kültürler yaratan ve birkaç jenerasyonun […]
5 Kasım 2011
devamı »

Savaş ve Aşk: Savaşk Filmleri

SAVAŞK FİLMLERİ İnsan algısının daracık penceresinden bakınca birbirlerinden topyekün farklı duran; ancak sebep oldukları acımasız yıkıma ve “zafer” ile “yenilgi” kavramları arasına çizdikleri silik çizgiye bakınca aslında birbirlerine çok benzedikleri ortaya çıkan, biri soyut diğeri ise somut iki kavram… Aşk ve savaş… Savaş, ideolojilere karşı saplantılı bir şekilde duyulan ve bu uğurda şiddeti içselleştiren kuvvetli […]
2 Kasım 2011
devamı »

Röportaj: Burak Göral – Beni Unutma

11 Kasım’da gösterime girecek olan Beni Unutma’nın senaristi, film eleştirmeni Burak Göral ile film üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik: Şurdan başlamak isterim açıkçası: Bir sinema yazarı olarak, senaryo yazarken bunun ağırlığını üzerinizde hissediyor musunuz? Filmlerde eleştirdiğiniz unsurların tuzağına düşmemek için özel bir çabanız var mı?  Bir eleştirmen kimliğiyle senaryo yazmayı doğru bulmuyorum. Kendimi bundan soyutlayarak […]
29 Ekim 2011
devamı »

Contagion (2011): Soderbergh Salgını

Adı sürekli olarak bağımsız sinemacılar arasında anılırken, diğer yandan bu tanıma biraz ters düşer bir tavırla, yıldız oyuncuları toplayıp kağıt üstünde dahi büyük ilgi toplayan filmler çekmeyi seven bir yönetmen Steven Soderbergh. Ocean’s Eleven serisinden aşina olduğu tipte kallavi oyuncularla dolu bir oyuncu kadrosunu, bu kez bir salgın gerilimi içerisine yerleştiren yönetmen, sıklıkla film çektiği […]
21 Ekim 2011
devamı »

“A Separation” üzerine karalamalar

Not: Yazının filmi seyretmeyen sinemaseverler tarafından okunması tavsiye edilmez. İran’dayız. Kötü ya da iyi, burası tarihin değişimler ülkesi. Siyasetin, rejimi, alışkanlıkları, kavramları, dini ve elbette ki insanı değiştirdiği, kötü bir silgiyle silip defalarca yeniden çizdiği acı dolu bir ülke. Tıpkı yönü, amacı ve sonucu kıyım olan bir çarkı bozuk bir sistemin yarattığı her toplum gibi, […]
20 Ekim 2011
devamı »

Another Earth (2011): Dramatik Bilimkurgu

“Bir ben daha var benden dışarı” mevzusu aslında bilimkurgu sinemasının yakın ya da uzak geçmişinde, televizyon dizilerinde ve romanlarda sıkça gündeme gelen bir konudur. Paralel evren teorisi, yani yaptığımız her seçimin gitgide genişleyen yeni bir evren yarattığı bilimsel iddia, şüphesiz ki bilimkurgu sinemasının geçmişinde olduğu gibi geleceğinde de iz bırakacaktır. Mike Cahill’in bilimkurgu hüviyetindeki psikolojik […]
18 Ekim 2011
devamı »

The Change-Up (2011): Trajik Bir Komedi Denemesi

Görünen o ki, Amerikalı yapımcılar ve dolayısıyla Amerikalı seyirciler, ertesi gün kalktığında bambaşka bir hayata uyanan karakterlerin hikayelerini pek seviyor. Şöyle basit bir hafıza yoklamasıyla ‘13 going on 30’, ‘Hot Chick’, ‘Freaky Friday’(üstelik iki sefer!), ‘18 Again’ ve ‘Switch’ gibi filmleri hatırlayıp, ne olursa olsun başkalarının hayatlarına özenmememiz gerektiğini ve halimize şükretmemiz gerektiğini aksi takdirde […]
12 Ekim 2011
devamı »

Yönetmenlik Harikası Sahneler: Bölüm 7

Bu yazı dizisinde, telif hakları el verdiğince, sinemanın büyüsünü hakkıyla ortaya koyan film sahnelerini hatırlatmak istiyorum. Her yazıda üç farklı filmden alınmış üç etkileyici sahneyi paylaşacağım. Bu yazıda Giornos Lanthimos’un Dogtooth’undan, Alfred Hitchcock’un Psycho‘sundan ve Akira Kurasawa’nın Ran’ından birer sahne olacak. Filmleri henüz görme şansı bulamamış olan kişilerin sahneleri izlememesini tavsiye ederim. Önceki Yazılar: http://eksisinema.com/yonetmenlik-harikasi-sahneler-bolum-1/ http://eksisinema.com/yonetmenlik-harikasi-sahneler-bolum-2/ http://eksisinema.com/yonetmenlik-harikasi-sahneler-bolum-3/ http://eksisinema.com/yonetmenlik-harikasi-sahneler-bolum-4/ […]
5 Ekim 2011
devamı »

Crazy Stupid Love (2011): Zekice Yazılmış Bir Komedi

“I Love You Philip Morris” ile fena olmayan bir ilk filme imza atan Glenn Ficarra, John Requa ikilisi bu kez arkasına çok güçlü bir oyuncu kadrosunu ve Pixar’a da senaryo yazmış referansları güçlü bir senaryo yazarını da arkasına alarak “Crazy Stupid Love” ile geri dönüyor. İlk bakışta sıradan bir “kendini iyi hisset” filmi gibi gözüken […]
4 Ekim 2011
devamı »

Red State (2011): Sistemi Eleştirirken…

Cop Out gibi hiçbir yönetmenin kendi filmografisinde görmek istemeyeceği bir faciadan sonra kariyerini hızlıca toparlamak isteyen Kevin Smith bu kez daha önce yüzmediği sularda yüzüyor ve kendi sinemasının her türlü elementini katarak bir gerilim filmi çekiyor. “Red State”, elbette ki New Jersey üçlemesini(Clerks, Mallrats, Chasing Amy) çeken ve filmlerinde genelde komedi sınırları içerisinde kalmayı seçen […]
28 Eylül 2011
devamı »
« İlk89101112Son »
İleri »

    Ekşi Sinema Top 5

    Vizyon Yıldız Tablosu Top 5

    • Suspiria (34%, 100 Oy)
    • Transit (28%, 80 Oy)
    • You Were Never Really Here (17%, 50 Oy)
    • Museum (14%, 40 Oy)
    • Annihilation (7%, 20 Oy)

    Oyla »

    Yükleniyor ... Yükleniyor ...

    Ekşi Sinema Top 250

    • Ekşi Sinema Top 250

  • ÖZEL DOSYALAR
  • 2013 Dünya Sineması Dosyası
  • 2012 Yılı Vizyondaki Filmler Listesi
  • 2012 Sinemasında En İyi Müzikler
  • 2000'li Yılların En İyi 15 'İlk Film'i
  • Türkiye Sinemasının 2000′leri
  • 30 İyi Yönetmen, 30 Kötü Film

  • RÖPORTAJ
  • Bir Ercan Kesal Sohbeti
  • İnan Temelkuran – Siirt'in Sırrı
  • Fatih Artman: Behzat Ç.
  • Taner Birsel: Bir Zamanlar Anadolu'da
  • Röportaj: Reha Erdem
  • Seyfi Teoman – Bizim Büyük Çaresizliğimiz
  • İLETİŞİM
  • Hakkımızda
  • Facebook
  • Twitter
  • Google+
  • RSS
  • İletişim
Ekşi Sinema, film izlemeyi ve eleştirmeyi objektif bakış açısı ile, severek yapan yazarlardan oluşan bağımsız bir sinema platformudur. Özgün sinema kritiklerini sade bir sunumla okuyabildiğiniz bu mecra, okuyucusunu bilgilendirme ve sinemaya elinden geldiğince katkı sağlama amacı güder.

Ekşi Sinema © 2019. Tüm hakları saklıdır.

Ekşi Sinema